Depresyon genellikle üzüntü, umutsuzluk, endişe, enerji kaybı ve motivasyon eksikliği gibi belirtilerle kendini gösterir. Depresyon, günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyebilir ve kişinin işlevselliğini düşürebilir. Kişinin uyku ve iştah düzeni değişebilir.

Depresyonun nedenleri genellikle çok yönlüdür ve genetik faktörler, biyolojik faktörler, çevresel etkenler ve psikososyal faktörler gibi birçok etmen rol oynayabilir. Biyolojik faktörler arasında genetik yatkınlık, beyin kimyasallarındaki dengesizlikler ve hormonal değişimler yer almaktadır. Psikolojik faktörler arasında geçmişte yaşanan travmatik olaylar, stresli yaşam olayları, olumsuz düşünceler ve düşük özsaygı gibi durumlar depresyona yol açabilir. Çevresel faktörler ise sosyal izolasyon, iş kaybı, ilişki sorunları gibi durumları içerebilir. Depresyon her yaş grubunda görülebilir ve cinsiyet farkı gözetmeksizin herkesi etkileyebilir.

Depresyon tedavisi genellikle farmakoterapi (ilaç tedavisi), psikoterapi  veya bunların kombinasyonu şeklinde olmaktadır. Ilaç tedavisi, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzeltmeye yardımcı olurken, terapi ise değişen düşünce kalıpları ve davranışları ele alarak depresyonun altında yatan nedenleri çözmeye çalışır. Bunların yanı sıra egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, uyku düzenine dikkat etmek ve sosyal destek almak da depresyonla baş etmede tedaviye olumlu katkı sağlamaktadır.

Sonuç olarak, depresyon karmaşık bir hastalık olup birden fazla nedeni olabilir ve her kişi farklı şekilde etkilenebilir. Unutmayın ki depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır ve yardım istemek gücünüzü gösterir.